Komünist Enternasyonal (Komintern) 1919 ile 1943 arasında faaliyet yürütmüş komünist dayanışma ağının en geniş katılımlı cephesini teşkil eder. Birinci Enternasyonal’in olumlu mirasına sahip çıkarken, Birinci Dünya Savaşı sırasında kendi hükümetlerinin yanında saf tutan sosyal demokrat partilerin İkinci Enternasyonali’nden de kendisini ayırmıştır. Bu nedenle Üçüncü Enternasyonal adıyla da bilinmektedir. E.H. Carr, Komintern’in Alacakaranlığı 1930-1935’te, Sovyetler Birliği’nin kuruluşunu tamamlaması ve Avrupa’da devrim ihtimalinin sönümlenmesinin ardından komünist partilerin Sovyetler Birliği’ne bağımlı hale geldiği bir süreci ele alıyor. Carr, tek ülkede sosyalizmin korunması, diplomatik ilişkilerde komünist ilkelerin değil de Sovyetler’in diplomatik çıkarlarının belirleyici hale gelmesinin, komünist partileri nasıl etkilediğini tartışıyor. Ulaşabildiği Komintern ve komünist parti arşivlerinin, dergilerin, gazetelerin, araştırmaların ve anıların yardımıyla zengin bir anlatı kuruyor Carr. Komintern’in, Avrupa’da devrim ihtimalinin sönümlenmesi üzerine aldığı kararların faşizm karşısında komünist partileri nasıl yalnızlaştırdığını, bu hatalı politikalara karşı çıkanların nasıl "hain" ilan edildiğini, "hainler"in önerileri haklı çıktığında bunun önemsenmeyip soğuk diplomatik bahanelerin nasıl tedavüle sokulduğunu gösteriyor. Komintern’in Alacakaranlığı, dünyanın dört bir yanında samimiyetle komünist olmuş bir kuşağın, bağnaz bir siyasal/diplomatik çıkar dürtüsüyle nasıl harcandığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.