Neden kolektivizmi komünal kültürün temel ilkesi sayıyoruz? Ya da ahlakî-politik duruşu neden bir ilke olarak adlandırıyoruz? Dahası, komünal kültürde ilkelerin önemi nedir? En başta ifade edilmesi gereken husus, ilkelerin belli bir doğrultu, eksen oluşturdukları için herkesi eşitlediği ve herkese eşit yarar sağladığıdır. Eşit derecede oluşan yararlar nedeniyle hiç kimse bir diğer kişiye göre daha fazla yarar ya da kazanç sağlayamaz. İlkeler doğrultusunda hiç kimse sınıf farkı yaratamaz, hiyerarşize edemez. Kişinin konumu, vasfı, sıfatı ne olursa olsun herkes ilkesel düzeyde eşittir ve ilkelerden eşit düzeyde yararlanır. “Yeni” veya “eski”, “yetkili” veya “yetkisiz”, “daha çok emek vermiş” veya “daha az emek vermiş” ayrımları ilkeler karşısında hiçbir üstünlük veya ayrıcalık özelliği oluşturmaz. Komünal değerlerin ilkelerle ifade edildiği bir yapıda iktidar olabilecek, tahakküm kurabilecek derecede hiç kimse daha üstün duruma gelmez. Bu yüzden üstünlük kurmak ve iktidar olmak isteyen insanlar, öncelikle ilkelerle oynar.