Başkentin ünlü avukatlarından birinin karısı olan Irene, saygın bir hayat sürmektedir.
Düzgün giden sekiz yıllık evliliği ve iki çocuğu vardır. Ne var ki arzularına yenik düşerek şehre gelen genç bir piyanistle gönül ilişkisi kurar.
Piyanisti gizlice ziyaret ettiği günlerin birinde, apartmandan çıkarken, dilenci kılıklı bir kadın karşısına çıkarak sırrını öğrendiğini söyler ve onu suçlar.
İlerleyen günlerde sık sık Irene’ye şantaj yaparak para ister.
İstenilen paranın miktarının her geçen gün artması sonucunda Irene, maddi olarak çökmüştür.
Dışarı çıkmaktan korktuğu için evde daha çok vakit geçirmeye başlar. Bu arada çocuklarıyla yakınlaşması ve eşinin ona olgun, saygılı, anlayışlı davranması vicdanında derin bir yara açar, manevi olarak da uçuruma sürüklenir.
Ve bir gün, bu şantajlardan kurtulmak için çözümü bulur.