“Yerde bir elin büyüklüğü kadar kan, bir tutam saç kaldı. Yerde, bir insandan geriye kalan korkunç bir anı.”
Sadece kadınları etkileyen çaresiz bir intihar salgınının gölgesinde adım adım sona yaklaşan bir dünya, bu korkunç karmaşanın içinde eski sevgilisinin peşine düşen yalnız, yoksul, paniklemiş bir adam: Hükümet aleyhine tweet attığı için gözaltına alınan ve şartlı tahliye edilen anlatıcı, bir yandan birkaç kadının intiharıyla başlayan ve kısa zamanda kitlesel bir hal alan kaosla baş etmeye çabalarken, bir yandan da eski sevgilisinin son arzusunu yerine getirmeye çalışacaktır... Baran Güzel, Her Kötü Geceden Sonra adlı öykü kitabının ardından bu kez bir ilk romanla okurun karşısında: Kadınların saçlarının kaldırımlardan kazındığı tekinsiz, umutsuz bir evrene açılan Korkudan da Büyük Bir Şey, erkek egemen düzenin bir alegorisini ortaya koyuyor.
Dünya büyük bir şantiyeydi. Belediyeler, taşeronlar işçi bulmakta zorlanıyordu. Birçok adam karşı çıkıyordu çalışmalara. Ne gerek var, diyorlardı. Yok olup gidecektik nasılsa. Kaosa teslim olmalı, girdabın bizi alıp götürmesine izin vermeliydik. Elimizde yalnızca kendi hayatlarımız vardı. Gezegeni teslim etmemiz gereken yeni bir kuşak doğmayacaktı. Düzene, paraya, ilerlemeye, güzelliğe ihtiyacı yoktu dünyanın. İyiliği kaybetmiştik, hepsi buydu.