Enerjisini hırsından alıyor.
Azmini, rekabetten.
Ama güce ulaşmanın bir bedeli var.
Onuncu Açlık Oyunları’nı başlatacak hasat gününün sabahı. Başkent’te, on sekiz yaşındaki Coriolanus Snow akıl hocası olarak katılacağı Oyunlar’a hazırlanıyor. Başarılı olmak istiyor ve bunun için tek bir şansı var.
Bir zamanların görkemli Snow ailesi zor zamanlardan geçiyor ve ailenin kaderi, Coriolanus’un cazibesiyle, zekâsıyla, hamleleriyle diğer akıl hocalarını gölgede bırakıp haracını Oyunlar’ın galibi yapmasına bağlı. Ama şans ondan yana değil. Coriolanus’a kötülerin en kötüsü 12. Mıntıka’nın kız haracına akıl hocalığı yapmak gibi onur kırıcı bir görev veriliyor. Artık kaderleri birbirine bağlı. Coriolanus’un yaptığı her seçim onları galibiyete ya da mağlubiyete, zafere ya da yenilgiye götürebilir. Arenanın içinde ölümüne bir dövüş sürüyor. Arenanın dışında ise, talihsiz haracına yakınlık duymaya başlayan Coriolanus kurallara uyma zorunluluğuyla, bedeli ne olursa olsun yaşama arzusu arasında kalıyor.