Bir asır önce tespit ettiği problemler ve getirdiği çözümlerle günümüz meselelerine ışık tutan bir tefekkür insanıdır Muhammed İkbal. Bu manada asrının adamı değildir. Genelde tüm insanlığa, özelde yabancı esareti altındaki Hint Müslümanlarına hitap ederken imanının bütün kudreti, aşkının bütün heyecanı ile feryat eder… Etrafındaki insanların duygu ve düşünceleri onda yoktur. O sadece “gönül” denilen mukaddes cevhere sahip olmakla yetinir. Mal, mülk, dünya emelleri ona yabancıdır.
Davası bugün de tüm insanlığa İslam’ın hür, asil ve kahraman ruhunu aşılamak olan İkbal’in Kulluk Kitabı, Hicaz Armağanı, Yeni Gülşen-i Râz, Kulluk Kitabı ve Musa Vuruşu isimli eserlerinden oluşuyor. İkbal, Hicaz Armağanı’nda, bir deve üzerinde duygu ve düşünceleriyle baş başa hayalen hacca giderken çeşitli mevzuları kaleme aldığı dörder mısralık kıt’alara yer verir.
Yeni Gülşen-i Râz, İkbal’in gönül suallerine gönülden cevap veren bir şaheserdir. Kulluk Kitabı’nda, İkbal’in 1959 yılında Hilal Mecmuası’nda yayınladığı bazı yazılarına yer verilmiştir.
Musa Vuruşu, İkbal’in hayatında yayınlanan son Urduca şiir mecmuasıdır.