Bize göre yorumdan arındırılmış bir Kur’an çevirisi imkan dahilinde değildir. Bu yüzdendir ki meal çalışmamızda Kur’an’da “ne dendiği”nden (lafız ve mantük) ziyade “ne denmek istendiği”ni (mana ve mefhum) aktarmaya çalıştık. Dolayısıyla kaynak metinden ziyade amaç metne yönelen işlevselci çeviri kuramından hareketle anlam merkezli tercüme (tefsiri tercüme) tekniğini esas aldık. Ancak bu noktada kişisel kanaatimize veya modern zamanlarda yaygın ve yerleşik kabul gören anlayışlara itibar etmek yerine Kur’an’ın vahyedildiği döneme oldukça yakın zamanlara tanıklık eden müfessirlerin görüşlerine mutlak önem ve öncelik atfettik.