Edebiyatçının “gerçekçi olma mücadelesini vermesi” gerektiğini ileri süren Sabahattin Ali için edebiyatın amacı “insanlarda daha iyiye, daha güzele yükselmek arzusu uyandırmak”tır. Bu görüş doğrultusunda kaleme aldığı ve Türk edebiyatının akışını değiştiren romanlarında, gözlemlediği ve yaşadığı olayların tedirginliklerini, çelişkilerini, insanların bireysel yaşantılarının ardındaki toplumsal sorunları gerçekçi bir üslup ve okuru yakalamayı başaran samimi bir dille anlatır.
Kuyucaklı Yusuf’ta bir Anadolu kasabasının gelişen ve değişen ekonomik ve toplumsal değerlerle biçimlenen yeni yaşamını, ruhsal yapısını sergilerken İçimizdeki Şeytan’da İkinci Dünya Savaşı öncesinde, üniversite, kültür ve sanat çevrelerindeki farklı siyasal ve toplumsal eğilimleri eleştirir. Kürk Mantolu Madonna’da ise çekingen ve içine kapanık bir genç taşralının, memleketinden uzakta, Almanya’da yaşadığı tutkulu aşk hikayesini konu edinir.