XX. yüzyılın ikinci yarısında en önemli Amerikan yazarlardan biri olarak tanınan ve 1980'lerde kısa öykünün yeniden canlanmasında büyük katkısı olan Raymond Carver'ın ünü, ölümünden sonra daha da yaygınlaştı.
Carver sıradan insanların yüreklerinde mizah ve elem duygularının nasıl bir arada var olabileceğini gösterdi. Öykülerinin köşeye sıkışmış, kendini ifadeden aciz, yılgın kahramanları akıntıya kürek çekerek günü yaşayabilmek, gelecek kaygısından ve onları yok etme tehlikesini taşıyan geçmişteki hatalarından uzaklaşabilmek için savaşır. Ne var ki, bu savaş, her zaman kaybedilmeye mahkûmdur. Ancak, Carver bu karmaşık yaşamları dile getirirken bir beyin cerrahının titizliğiyle ayrıntıları işler ve kahramanlarının kırılgan yüreklerini dokunaklılığa kaçmadan bize açar.