"Bez kaplı bir tavan yeşil bir kürsü yeşil masa ve koltuklar bol ışık ve bol kâğıt: Haziran'ın 12'sinden beri bu dekor içinde tez dinliyoruz. Eğer gözlerimi kapayıp yalnız seslere kulak versem kendimi Cenevre'de zannedeceğim. Hakikat odur ki on seneden beri her yerde konuşulan mesele az çok bir konuşan adamlar az çok aynıdır. Yalnız salon ve şehir değişiyor. En koyu ihtilalciden Büyük Britanya kralına kadar teşhis münakaşasında bulunmayan yoktur. Bunun en doğrusu ilk günü konmuştur: Vaziyet tehlikelidir; harp ve anarşiye sürükleniyoruz!"
Londra Konferansı'nı Falih Rıfkı Atay'ın hem dönemine şahitlik eden hem de gazetecilik yönünü ön plana çıkaran gözlem ve değerlendirmeleriyle anlattığı bu eser dünyada daha sonra yaşanacaklara da ışık tutmakta ve değerini bir kez daha göstermektedir.