Louis Bonaparte’in On Sekiz Brumaire’i

Louis Bonaparte’in On Sekiz Brumaire’i

Yazar: Karl Marx
Barkod: 9789750507878
Üreticiler: İletişim Yayınevi
Stok Sayısı: 5
Basım Tarihi: 2011
Baskı Sayısı: 2. Basım
Sayfa Sayısı: 188 Sayfa
Ağırlık: 163,00 Gram
Boyut: 13,00 (en) x 19,50 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: İstanbul - Türkiye
Basım Dili: Türkçe

170,00 TL
144,50 TL

İletişim Yayınları kuruluşunun 27. yılında 1500. kitabını yayımlıyor.

1500. kitabımız: Karl Marx’ın Louis Bonaparte’ın On Sekiz Brumaire’i.

Bir buçuk yüzyıldan fazla zaman önce yayımlanmış bu eserde Marx, 19. yüzyıl ortası Fransası’ndaki sınıf mücadelelerini ve bu politik mücadelelerin bir hükümet darbesiyle sonuçlanışını tahlil eder. Bir toplumu vesayet altına alırken, vasat bir adamın "imparator" pelerini kuşanmasını sağlayan bir darbedir bu.

12 Eylül 1980 darbesinin biçimlendirdiği "serbest piyasa ve serbest baskı" ortamında kurulan İletişim’in 1500 kitabı bulan hikâyesine, bu eserin denk düştüğüne inanıyoruz. Yayıncılık serüvenimize, "benzerine herhangi bir kahve köşesinde rahatça rastlanacak" yavan düşüncelerin iktidarda olduğu ve o rahatlıkla hayatımızı belirlediği koşullarda başlamıştık. Buna razı olmamak için...

27 yıldan beri "trajedi" ve "fars"ın ardı ardına sahne aldığı bir ülkede, edebiyattan siyasete, tarihten popüler kültüre kadar geniş bir çerçevede 1500 eserlik bir kitaplık oluşturduk. Evrensel ilgilerle, tüm dünyaya açık bir merakla... Türkiye’nin geçirdiği siyasal, toplumsal, kültürel, tarihsel süreçlere, ezberci ve şabloncu olmayan bir titizlikle eğilerek... Yazarın, çevirmenin, editörün, dizgicinin, düzeltmenin, dağıtıcının, kitapçının emeği ve en önemlisi okurun göz nuruyla 1500. kitaba ulaşmak büyük bir mutluluk.

Biliyoruz ki "kitap (hala) ihtiyaçtır".

Hep birlikte nice 1500’lere...

"İnsanlar tarihlerini kendileri yaparlar, ama onu serbestçe kendi seçtikleri parçaları bir araya getirerek değil, dolaysızca önlerinde buldukları, geçmişten devreden verili koşullarda yaparlar. Tüm göçüp gitmiş kuşakların oluşturduğu gelenek, yaşayanların beyinlerine bir kâbus gibi çöker. Kendilerini ve bir şeyleri altüst etmekle, şimdiye dek hiç olmamışı var etmekle uğraşıyor göründükleri esnada, tam da böylesi devrimci kriz dönemlerinde, endişe içinde geçmişten ruhları yardıma çağırır, onların adlarına, sloganlarına, kıyafetlerine sarılır, dünya tarihinin yeni sahnesinde bu eskilerde hürmet edilen kılıklara bürünür ve bu ödünç dille oynamaya çalışırlar."

- Karl Marx