Lozan

Lozan

Barkod: 9789944887236
Stok Sayısı: Stokta Yok
Basım Tarihi: 5-2020
Baskı Sayısı: 8. Basım
Sayfa Sayısı: 600 Sayfa
Ağırlık: 570,00 Gram
Boyut: 13,00 (en) x 19,50 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Dili: Türkçe

320,00 TL
240,00 TL

Birinci Dünya Savaşının bitmesinin ve Avrupada yeni bir düzenin kurulmasının üzerinden dört yıl geçmiştir... Yenilen devletlerin imzaladığı antlaşmalar yürürlüğe girmiş, sadece Sevresin dayatıldığı ülkenin kalbinden, Anadoludan yükselen Milli Mücadele, galip devletleri barış için yeniden masaya oturmaya mecbur bırakmıştır... Lozan, bu yeni barış sürecini Mudanya Mütarekesinden Lozan Antlaşmasının imzalanmasına dek anlatan bir belgesel: İtilaf Devletleri'nin Türk temsilcilerine tepeden bakan tavrıyla açılan, emrivakilere boyun eğmeyen Türk heyetinin haklı tavrıyla kesintiye uğrayan, bir diploması dersi olarak da okunabilecek zorlu müzakerelere sahne olan çekişmeli bir konfrans... Konferansa basın gözlemcisi olarak akıtlan Ali Naci Karacan, Lozan'ın Dünya Savaşı ertesi kurulan yeni uluslararası düzenin çöküşünün ilk belirtileri arasında imzalanışının tanığıydı. Karacan, Lozan Barış Konferansı anılarını, belgeler ve başka tanıklıklarla pekiştirerek yeni kuşaklar yeni kuşların da okuması için 1943'te kaleme aldı. Gençler Lozan'la tanıştığında dünya ikinci kez dev bir savaşla yakılıp yıkılıyor; Lozan'da sadece savaşın değil barışın da zorlu bir süreç olduğunu gören İsmet İnönü de Türkiye'yi büyük savaşın dışında tutmaya çalışıyor. Ali Naci Karacan (1896-1955) İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nde Tevfik Fikret'in öğrencisiyken yazmaya olan ilgisini keşfetti. Daha öğrenciyken basın dünyasına girdi. Çeşitli gazetelerde muhabirlik ve yazı işleri müdürlüğü yaptı. Mütareke döneminde, İstanbul basınına aykırı bir ses getirmek üzere, milli mücadeleyi destekleyen Akşam gazetesinin kurucuları ve yazarları arasında yer aldı. İkinci Lozan Konfransı'nda gazetesi adına çalıştı, gelişmeleri sıcağı sıcağına Türk halkına aktardı. İkdam, Politika, İnkılap gazetelerini yayımladı. 1934'te o zamanın Milliyet gazetesinin Tan adıyla yeniden yapılandırılması sürecinde yazı işleri müdürüydü. Bir süre dış ticaretle uğraştı. Anadolu Ajansı için çalıştı. 1954'te basın yayın dünyasına dönerek, oğlu Ercüment Karacan ve Abdi İpekçi ile birlikte Milliyet'i yayımlamaya başladığı sıralarda, yayının dokunzuncu ayında hayatını kaybetti.