Büyükannesi ayın ışığının güneşinki kadar güçlü olduğunu, ay ışığına çıkmadan önce önlem almak gerektiğini söylemişti ona. Toprağın karanlığından hayat fışkırdığını bilmek hoşuna gidiyordu. İnsan toprağın içinde neler olup bittiğini bir bakışta göremiyor olsa da, filizlenen, açılan, büyüyen, bizlerin bir parçası olacak olan tohumlar vardı orada. Görünmeyen ama var olan şeyler...
Kadın polis Lupita ütü yapmayı sever. Kafayı çekmeyi, çamaşır yıkamayı, kendine acımayı, çıngar çıkarmayı, dans etmeyi, yalnızlığı ve sessizliği, soru sormayı sever. Lupita sevişmeyi sever... Derken bir cinayete tanık olur ve her şey tersine döner. Kendini yolsuzluklardan uyuşturucu trafiğine uzanan bir gizem ağının ortasında bulan Lupita canını dişine takarak bu gizemi çözmeye uğraşırken özüyle, atalarıyla, benliğiyle de yüzleşecektir.
Laura Esquivel Lupita Ütü Yapmayı Seviyordu’da sadece paranın, başarının ve güzelliğin geçerli olduğu yozlaşmış bir ülkeye sıra dışı bir kadın kahramanla aşılıyor umudu. Acı Çikolata’nın yazarından enfes bir Meksika masalı.