Bu çalışma, İstanbul’da İttihatçı, komünist ve sosyalist çevreler arasında 1919 yılından başlayarak farklı düzeylerde temaslar kurulduğunu ve karmaşık bir ilişkiler ağının ortaya çıktığını göstermektedir. Söz konusu olan yalnızca kendi hiyerarşileri olan siyasal parti ve gruplar değil, aynı zamanda bu parti ve grup üyelerinin parçası olduğu, bir dereceye kadar birbirini tanıyan ve beraber çalışma gündemi olan bir “sol” çevredir ki, direniş hareketinin İttihatçı geçmişe sahip kimi radikal unsurları da bunun bir parçasıdır.