Kara Yalı'da gizlenen Madan Arthur Bey, eski fotoğrafların izinde romanını yazan Olcayto Ran, yangınların ve ölümlerin dilsiz kadırı Maria, eski sevgili Keşşaf Hanuman, her şeyi bilen hayat kadırı Nagehan, kimliğini arayan Şehnaz Hanuman, bütün cinayetlerin tek tanığı antikacı Kedileş, Kara Yalı'da kaybolmuş baba Ruhat Ran... Kara Yalı'nın salyangoza benzeyen çıkışsız gövdesinde herkes kendine yeni bir hayat arar. Herkes kendi hayatından kurtulmak, olanları unutmak ister. Tehlikelerle dolu yalıda herkes dönüşür. herkes bir başkası olur. Mine Söğüt'ten zamanın ve dünyanın sınırlarını zorlayan, yaşamın gizlerinde dolanan tuhaf bir roman... "Bunları Olcayto'nun rüyasına girenbüyük siyah bir kuş söylüyor.Kuş bunları söyledikten sonra kanatlanıp pencereden aşağıya atlıyor. Olcayto uykunun derinliklerinden ter içinde uyanıp pencereye koşuyor, camı açıyor, aşağıya bakıyor. Alacakaranlıkta, bomboş sokakta uzun boylu ve zayıf bir çöpçü, tahta saplı sarı bir süpürgeyle kocaman simsiyah bir kuş ölüsünü faraşa doğru itiyor."