Manas dünya folklor tarihinin en önemli epik eserlerinden biridir. Destan niteliği taşıyan bu eser tarihsel gerçekler ile mitleri birleştirmektedir. Kırgız dili ve edebiyatının en bilinen bu eseri üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, Manas adlı güçlü bir halk kahramanının hikâyesini görürüz, ikinci bölüm Manas’ın oğlu Semetey’i onun çocukluğunu ve düşmanlarına karşı mücadelesini konu edinir. Son bölümde ise Manas’ın torunu Seytek’in öyküsünü izleriz. Destana temel oluşturan efsaneler ve halk hikayelerine göre, Kırgızlar Çinli savaşçılar tarafından anayurtlarından sürülürler ve Altay dağları bölgesine göç etmek zorunda kalırlar.
İşte kahraman Manas, bu bölgede ve bu koşullarda bir Kırgız kahramanı olarak doğar. Manas daha çocukluğundan itibaren, olağanüstü yetenekler sergiler ve akranları arasında sıra dışı kuvveti, kurnaz işlek zekası ve cömertliğiyle göze çarpar.
Kısa bir sürede şanı Altay’ın sınırlarını aşmıştır. Çin imparatoru Manas’ı ve onun gücünü duyduğunda endişelenir ve Manas’ı öldürmek için bir tabur savaşçı yollar. Fakat Manas, sonunda düşman taburunu yenmeyi, Kırgız topluluğunu birleştirerek anayurtlarını geri kazanmayı başarır. Böylece, Manas, tüm Kırgız kabilelerini birleştiren ve anayurtlarını kurtarmada onlara önderlik eden efsanevi bir kahraman olmuştur...
Manas Destanı, Kırgız topluluklarının kendi bölgelerinde birlik, düzen ve barışı kazanma mücadelelerini ve özlemlerini yansıtmaktadır. Destanda bu mücadelenin parçası olan birçok çarpıcı ve renkli savaş hikâyesi içerilmiştir. Savaşların yanı sıra yüzyıllarca şiir ve şarkılara konu olmuş, kahramanların aşk öykülerini ve aşka sadakat hikâyelerini ve güzel Kırgız coğrafyasını içeren Manas Destanı okuyucuları büyüleyen bir duygu seli oluşturabilmektedir.