Genç Berman’ın babası, New York’ta tekstil sanayisinin farklı kollarında yıllarca didinir durur. Ancak kalbi, henüz 48’ine gelmeden piyasanın vahşiliğine yenik düşer. İntikam almak isteyen oğlu, nereden ve nasıl başlaması gerektiğini bilememektedir. Birkaç yıl sonra Columbia Üniversitesi’nde öğrenciyken Marx’ın 1844 El Yazmaları’nı keşfeder ve tanesi 50 sentten yirmi tane alıp çevresindekilere dağıtır. Ona göre bu, hem en güzel intikamdır hem de Marksizmle macerasının başlangıcı. Berman için Marksizmin özgürleştirici potansiyeli, yani bir insanın hayatta kalabilmek için emeğini satması gerçeğinin ötesine geçen bir dünya tahayyül etme kapasitesi, yeniden ele alınmayı beklemektedir... Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor Marshall Berman’ın modernite üzerine kültleşen eseri... O kitap modern hayatın filozoflarının modernliğe bakışını anlatıyordu, bugünlere dair ışık huzmeleriyle birlikte. Marksizmle Maceram ise kişisel bir deneyimden yola çıkıp Marksizmin seyrine ve bugüne dair anlamına bakıyor. Belki de geleceği anlamak için... Yine aynı kıvrak ve zengin Berman diliyle... Georg Lukács, Walter Benjamin, Edmund Wilson, Isaac Babel ve Perry Anderson gibi düşünürlerle deneyimlerini tartışıyor yazar; şevkle ve maharetle... Marksizmin özel bir insani deneyim olarak da keyifli, özgürleştirici ve heyecan verici olabileceğini (hâlâ) düşünenlere...