Lanetli yazar ve düşünür, kitapları yüzyıllar boyu kütüphanelerin “cehennem” bölümünde kilit altında tutulmuş Marquis de Sade, 20. yüzyıl başında yeniden keşfedilmiş, bütün bir yüzyıl boyunca dünya edebiyatına ve felsefi düşünceye damgasını vurmuştur. 1700’lerde insan ruhunun karanlıklarını ve derinliklerini eşeleyip, şiddeti, erotizmi ve pornografiyi yüzümüze vuran, aklı ve aydınlanmayı mantıki sonuçlarına dek vardırarak toplumsal konformizmimizi, ikiyüzlü ahlakımızı yere çalan Sade’ın bu 20. yüzyılda, insanlığın gördüğü en kanlı yüzyıllardan birinde muhakkak ki söyleyebileceği çok şey vardı...
Eric Marty, Marquis de Sade Yirminci Yüzyılda Neden Ciddiye Alındı’da onun düşüncesini yaşadıkları çağın sorunsalları içine yerleştiren; eserleriyle boğuşarak kendi düşünsel ve yaratıcı serüvenlerinin peşinde koşan Georges Bataille, Jacques Lacan, Maurice Blanchot, Roland Barthes, Philippe Sollers, Pier Paolo Pasolini, Michel Foucault, Gilles Deleuze, Pierre Klossowski gibi düşünür, yazar ve sinemacılar dolayımıyla hem Sade’ın hem de 20. yüzyıl düşüncesinin ayrıntılı bir panoramasını çiziyor.