İslam medeniyeti, Orta Asya’da, Türk ve İran; Mağrib’de ise Berberi kültürle karşılaşarak en ciddi nüvelerini üretti. Bu karşılaşma, her coğrafyanın kendi karakterini yansıtan düşünme biçimlerini ortaya çıkardı.
Semerkand, Buhara, Taşkent gibi kültür merkezlerini içinde barındıran Maveraünnehir bölgesindeki düşünce hareketliliği ve ilmi tedrisin yoğunluğu da kendi geleneğini oluşturdu. Bilginin sistematik bir formda yeniden inşa edildiği bu dönemin en önemli isimlerinden biri, kendinden sonraki âlimlerin ‘aklı karışıklara rehber’ olarak tanımladıkları İmam Matüridi’dir.
Elinizdeki eser, Müslüman toplumların salt hamasetle değil bilgiye dayanan aydınlanmanın verdiği güçle çağa tanıklıklarını talep etmektedir.