Bugün hepimiz, politik varsayımlarımızdan bazılarının sorgulanmasını gerektiren bir geçiş aşamasında yaşıyoruz. Sadece iktidarı nasıl alacağımızı değil, ne tür bir iktidar istediğimizi ve belki de daha önemlisi neye dönüşmek istediğimizi de sormak zorundayız. Hegel’in dediği gibi, “her şey Hakiki olanın sadece Töz olarak değil aynı zamanda Özne olarak kavranıp ifade edilmesine bağlıdır.” İktidarı olduğu haliyle değil, farklı bir şekilde ele geçirebilmeleri, tamamen yeni, demokratik bir toplum yaratmaları ve en önemlisi yeni öznellikler kurabilmeleri için kendimizi, hareketlerin nasıl temel toplumsal ilişkileri yeniden tanımlama potansiyeline sahip olduklarını görecek şekilde hazırlamak zorundayız...