Modern Ermenice edebiyatın en tanınmış yazarlarından Zabel Yesayan’ın, Çanakkale Savaşı günlerinde, iki erkeğe karşı beslediği duygular arasında sıkışmış bir kadının hikayesini anlattığı kitabı Meliha Nuri Hanım, Aras Yayıncılık tarafından, Mehmet Fatih Uslu’nun çevirisiyle yayımlandı.
Türkçede 1909 Adana Katliamı’na ilişkin tanıklığını anlattığı ve yine Aras tarafından basılan Yıkıntılar Arasında kitabıyla bilinen, uzun öykü ve romanlarıyla Ermenice edebiyatın en yaratıcı, yenilikçi kalemleri arasında yer alan Zabel Yesayan’ın 1920’lerde Paris’te kaleme aldığı Meliha Nuri Hanım, onun eserleri arasında Türk karakterlerin ağırlıkta olduğu tek yapıt olarak dikkat çekiyor.
Kitap, Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıç döneminde, İtilaf devletleri donanması Çanakkale Boğazı açıklarındayken, vatanı savunmak için gönüllü sağlık hizmetinde bulunan Meliha Nuri Hanım’ın, yüksek düzey bir Osmanlı bürokratı ile hastanenin başhekimi arasındaki duygusal gelgitlerini konu ediniyor. Usta yazar Yesayan, Meliha Nuri Hanım’ın şahsında, hem değişen zamanlar içinde kadın olmanın getirdiği zorlukları, hem de Türk-Osmanlı seçkinlerinin zihniyet dünyasını irdeliyor.
Yazar, aynı zamanda, metnin akışı içinde bir görünüp bir kaybolan, Osmanlı ordusuna hizmet eden adsız bir Ermeni hekim üzerinden, Ermeni tehciri ve katliamlarının da gölgesini düşürüyor Meliha Nuri Hanım’a. Karakterlerin, Ermeni halkının başına gelenlere karşı gösterdikleri tepkilerdeki farklılık, onların iç dünyalarını anlamada bir anahtar rolü oynarken, Felaket’in Türk zihnindeki yansımalarına dair önemli ipuçları seriyor gözlerimizin önüne.
Meliha Nuri Hanım, bir döneme ve o dönemin insanlarına ayna tutuyor.