Memlûk Türk Devleti (1250-1517) Mısır, Suriye ve Hicaz bölgesinde üç asra yakın hüküm sürdü. Merkezi hükümet yapısı, hanedanın oluşmadığı orijinal saltanat yapısı, idari-askeri kadrolarda memlûk askeri sınıfının söz sahibi olması bu devletin en önemli üç özelliğiydi. Saltanatta ise güç, nüfuz, cesaret, liyakat ve sadakat esastı. Memlûk sultanlarının köken, asalet ve veraset sorunu iktidar ve istikrar için devlet ve adalet tesis etmekle aşıldı. Savaş esiri olan ya da yabancı ülkelerden bedel ödenerek getirilen, dini terbiye ve çok sıkı askeri talimlerle yetiştirilen askerlerin Haçlıları ve Moğolları bölgeden tasfiye etmesi hafızalara kazındı. Egemenlikleri altındaki Mısır, Suriye ve Hicaz’da derin anlamlı izler bıraktılar. Moğollara karşı Anadolu Türk beyliklerini desteklediler. İbn Haldun’un sebep asabiyeti iktidarında çok farklı toplumların insanından oluşan memlûk askeri sınıfının eğitimleri, ortak değerleri, inançları ve kutlu davaları uğruna baş koymaları hayranlık uyandırdı. İnsanlık tarihinde şaşkınlık ve hayranlık uyandıran bir değer oluşturdular.