Soğuk Savaş Dönemi ile başlayan, 11 Eylül saldırıları ile devam eden ve 2019 yılının sonunda ortaya çıkan Covid-19 küresel salgınının etkisiyle yön değiştiren dünyamız, karmaşık, muğlak ve belirsiz bir yapıya dönüşmüştür. Bu durum birçok kavramın yeniden sorgulanmasını ve tanımlanmasını gerektirmiştir. Dünya orduları ve savaşlar da bu durumdan nasibini almıştır.
Yakın geçmişe bakıldığında, tahrip etkisi çok olan İkinci Dünya Savaşı’nda, Avrupa kıtasındaki askerî çatışmaların büyük bölümü meskûn mahallerde meydana gelmiştir. Günümüzün küresel gücü ABD Deniz Kuvvetleri’nin denizaşırı askerî müdahalelerinin büyük çoğunluğunun şehirlerde gerçekleştiği bilinmektedir. 2025 yılında 5 milyar insanın şehirlerde yaşayacağı, nüfusun %75’inin sahil bölgelerine 200 km. uzaklıktaki alanlar içerisine yerleşeceği varsayılmaktadır. 2030’lu yıllarda ise şehirlerin, çoklu yetki alanlarına sahip devasa yönetim bölgelerine dönüşeceği ve birkaç ulusun birleşmesinden meydana gelen büyük anakent bölgelerinin oluşacağı tahmin edilmektedir. Dolayısıyla gelecekte sahil bölgelerinin ve şehirlerin savaş alanları olarak kullanılacağı değerlendirilmektedir.
Bu gelişmelere bağlı olarak NATO tarafından meskûn mahallerde gerçekleştirilmesi planlanan harekâtlar için NATO Şehirleşme/Kentleşme 2035 Projesi gündeme alınmış ve İttifak’ın gelecekteki yeteneklerinin gelişimine köprü olabileceği düşünülen “Capstone Konsepti“nin geliştirildiği belirtilmiştir.
TSK; Cumhuriyet döneminden günümüze kadar olan süreçte özellikle NATO çatısı altında almış olduğu “Barışı Tesis” ve “Barışı Koruma” görevlerinin büyük bölümü ile 1984 yılından beri terörizmle mücadele kapsamında sürdürdüğü iç güvenlik ve sınır ötesi operasyonlarının bir kısmını meskûn mahallerde gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmeye devam etmektedir.
Bu kitabı; geleceğin savaşlarında çokça yer alacağı değerlendirilen “Meskûn Mahallerde Savaş” ile ilgili harekâtlara yönelik teknik alan bilgilerini görev yaptığı yıllarda edinmiş olduğu bilgi ve deneyimleriyle, stratejik ve teorik bilgileri ise akademik bakış açısıyla harmanlayarak okuyucuların anlayabileceği dilde aktaran, akademisyen ve mavi bereli komando subayının gözünden okuyacaksınız.
Kitap sayesinde konu ile ilgisi olan okuyucuların bilgi dağarcığı tazelenecek, yeni ilgilenen okuyucular ise gelecekteki savaş alanları olarak değerlendirilen meskûn mahalleri ve bu meskûn mahallerdeki savaş stratejisini farklı bakış açısıyla değerlendireceklerdir.