Hakkında birbirleriyle uyuşmayan yargıların olduğu bir dönemdir ortaçağ. Bir yandan karanlık bir çağ, bir barbarlık dönemi; öte yandan düşünsel, sanatsal anlamda verimli bir dönem diye görülür. Her iki yargıda da haklılık payı var. Ne ki, ortaçağ felsefesinin günümüz felsefe yapma geleneğini belirlediği konusunda kuşku yoktur. Bunun için de ortaçağ derinlemesine ele alınmayı hakeder.
Ortaçağda Felsefe bundan dolayı antikçağ düşüncesinden ortaçağ düşüncesine geçişin temsilcisi diye görülen Plotinos’tan, ortaçağ düşüncesinden Rönesans düşüncesine geçişin temsilcisi diye görülen Ockhamlı William’a kadar geçen bin yıllık dönemi, belli başlı filozofların metinleriyle ele alan -bundan ötürü de içerden- bir felsefe tarihidir.