Mevlânâ’nın ruha dokunuşu, yalnızca yaşadığı zamanla sınırlı değildir. Günümüze kadar uzanan ruhsal şifa reçeteleri vardır... Ki bu da bu büyük İslâm filozofunun çağları aşan bir düşünce yüküne sahip olduğunu ortaya koyar.
Mevlânâ bir ruh doktoru, aşkın dilidir ve iyi bir psikoterapisttir. İnsanı seven, karşısında kim olursa olsun kucaklayan, yargılamadan, ön yargısız, incitmeden, merhametle insanlara yaklaşan bir ruh hekimidir.
“Gel, gel; ne olursan ol, yine gel!
İster kâfir ister Mecusi ister puta tapan ol, yine gel!
Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir.
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...” rubaisi, Mevlânâ hazretlerinin hoşgörüsünün, insanlara bakışının özetidir.