19. yüzyılda uzmanlar, Mezopotamyalılar tarafından en az 5000 yıl önce kil tabletler üzerine kaydedilen gizemli çiviyazılarını deşifre ettiklerinde, zengin bir yazılı mirası da gün yüzüne çıkarmışlardı. İncil’de anlatılanlarla arasında kayda değer benzerlikler olması, Victoria döneminin insanını, biricik hakikat olarak kabul edilen İncil’i yeniden gözden geçirmeye itmişti. Ölümsüzlüğün sırrını arayan Gılgamış’ın hikâyesi, Nuh’un Gemisi hikâyesinde yer alan tufan efsanesinin öncelidir. İnsanoğlunun kökeni konusunda Mezopotamya Yaratılış Destanı’nda alternatif bir anlatı mevcut olmakla birlikte, Etana efsanesi de Yunanların Ganymede mitinin öncelidir. Kitapta yer alan bu ve diğer hikâyeler son çevirilere dayanmakta ve hem ele alınan dönemden hem de bu antik karakterlerle hikâyelerin keşfiyle esinlenen sanatçılardan tasvirler içermektedir.