2012 Utopya Con Ödülü
Öngörü serisinde heyecan giderek artıyor. Serinin üçüncü kitabında, Evie’nin kâbusları yavaş yavaş gerçekleşiyor, çevresindeki tehlike çemberi giderek daralıyor…
Evie gerçekten yalnız kaldığında bir anlıgˆına keder içinde bas¸ını öne egˆdi. Söylendiği gibi idamına dogˆru gidiyormus¸ gibi hissediyordu. İlerlemeye devam ettiğinde tas¸tan bir duvarın üzerinden atlayıp beyaz kır havuçlarıyla bezenmis¸ bir tarladan geçti. Kâbuslarında gördügˆü yel degˆirmenlerini geçerken kollarındaki tüyler diken diken olmuştu. Fakat tarla, öngörüsündeki sıcağın aksine hos¸ kokuyordu. Tepeden as¸agˆı, orada oldugˆunu bildigˆi kireç badanalı evin ilerisine baktı. Kilise, ahşap duvarlarıyla gögˆe uzanan kuleleri yüzünden karanlık ve kasvetli görünüyordu. Çatının üstüne gizemli kara bulutlar toplanmıs¸tı, sanki cennet ona yolu gösteriyordu.
Kâbuslarla gerçeklerin giderek birbirine karıştığı bu dünya da Evie gerçekten yolunu bulabilecek miydi?