Lévi-Strauss, önce çağının egemen sosyal bilimler felsefesine; ardından antropolojideki üç ana akım olan evrimcilik, difüzyonizm ve fonksiyonalizme; varoluşçuluk ve hümanizme; Avrupamerkezci "tarih" ve "insan" kavrayışlarına; ve nihayet kendi toplumunun uygarlığına, yani tartışılamayacak denli kesin olduğuna inanılan modern Batının önkabullerine meydan okumuş ve hepsinin yetersizlik ve göreceliklerini tek tek göstermiştir.