Dünya edebiyatının en önemli miraslarından biri olarak kabul edilen Moby Dick kimilerince denizde geçen bir macera romanı, kimlerince de insan ruhuna ışık tutan bir fenerdir. “Bana akbaba tüyünden bir kalem verin! Hokka yerine Vezüv’ün kraterini verin!” Herman Melville, bu görkemli hikâyeyi anlatmak için ihtiyaç duyduğu şeyleri böyle ifade ediyor. Denizciler arasında şeytanın sözleri gibi fısıltıyla yayılan bir şöhreti vardır Beyaz Balina’nın. Boyu ve cüssesi, batırdığı gemiler, öldürdüğü avcılar, onlarca mızrak darbesine rağmen eksilmeyen kudreti hakkında çeşitli söylentiler dolaşır. Bir av sırasında Kaptan Ahab’ın da bacağını koparmıştır. Onlarca tayfayla, Ahab’ın önderliğinde yola çıkan Pequod gemisi de onun peşindedir. Ahab’ın içindeki intiham isteği, uyumayan bir canavardır. Bütün yalvarmalarına rağmen, tayfalar onu bu kaçınılmaz dövüşten alıkoyamaz. Kaptan Ahab ve Moby Dick denizlerin hâkimi olmak isteyen iki tanrıdır âdeta.
Moby Dick kendi felaketini kendi eliyle hazırlayanların hikâyesidir. İnsanın yok ediciliğine ve yok oluşuna dair mitoloji ve tarihle dolu bir destandır.