“Benim şiirim gölgelerin saklı sesidir
Benim şiirim yıldızların parlayan gözyaşıdır
Benim şiirim acının iniltisi, derdin şarkısıdır
Benim şiirim izi bulunmayan dostların hikâyesidir.”
Fars edebiyatı; tarihsel geçmişi, etki alanı ve değişik boyutlarıyla dünya edebiyatları, özellikle de doğu edebiyatları içerisinde önemli bir konuma sahiptir. Diğer dünya edebiyatları gibi Fars edebiyatı da, insanlığın geçmişten günümüze biriktirdiği ortak kültür mirasının parçalarından biridir. Günümüzde yenilikçi Fars şiiri, hem kalıp ve tarz, hem de içerik, dil dokusu, bakış açısı, ifade tarzı ve yapısal bakımdan klasik şiirle farklılıklar göstermektedir.
Yeni Fars şiirinin temellerini atan Nimâ Yuşic modern Fars şiirine ve İran toplumuna yeni bir anlam dünyasıyla dopdolu dizeler, yepyeni içerikte bir şiir anlayışı sundu. Nimâ yeni bir düşünce ve bakış açısıyla, eşine az rastlanabilen bir cesaretle, farklı bir pencereden bakarak yeni kavramlar, yeni kelimeler, kelimeler ve ifadeler arasında farklı ilgiler, değişik teşbihler, tamamen farklı yeni ifade tarzları ile şiirin tarzını değiştirmede oldukça başarılı oldu. Bütün bu yenilikler onun, sonunda eski şiir kalıplarını ve tarzlarını kırıp sınırlarını aşarak yeniye yönelmesini zorunlu hale getirdi. Bu çalışmada, modern şiirin değişim süreci ele alınmış bu yeni edebiyatın İran siyaset, toplum ve kültürü üzerinde etkisi incelenmiştir.