"Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nde çalışırken Bosna'da yaşayan kuzenim bana Mostar'da evinde kalabileceğimi söylemişti. Vardığımın ertesi günü, dünyanın dört tarafınan gelen herkes gibi ben de evrensel ününe savaş acıları da eklenmiş Mostar Köprüsü'nün yolunu tutum. Yanımda taşıdığım küçük defterimi çıkarıp birkaç gözlemimi yazdım. Hava kararmaya başladığında, elimde kalemin, Köprü duvarının üstünde defterimi, aynı yerdeydim.Mostar'da günlerim, aylarım, bir türlü ayrılamadığım Köprü başında geçti. Anı notları diye yazmaya başladıklarım ayakta bekleyen bir köprü bekçisinin nöbet defterine dönüştü. Bazen yüzlerce turist arasında, bazen gece saatlerinde tek başıma yüzlerce turist arasında, bazen gece saatlerinden tek başıma Köprü'yü bekledim. Ben Köprü'yü sahiplendim, o beni zapt etti. Bana neler yaşattıysa ben de dünyamı, duygularımı, düşünce ve hezeyanlarımı onunla paylaştım. Taa ki bir gün beni azad edene kadar."Gündüz vassaf'tan şiirsel bir kitap. Her zamanki gibi öznel...Her zamanki gibi evrensel.