İslâm bilimlerinin bütün dallarından, tabiî ve sosyal bilimlere kadar, çağına ulaşan her konuda önemli tahlillerde bulunmuş, “Tarih Felsefesi”nin ve “İktisat Bilimi”nin kurucusu olarak kabul edilmiş. Ayrıca insanlık tarihinin ilk sosyoloğu özelliğini kazanmıştır.
Sosyoloji ilminin birçok temel prensiplerini Batılı bilim adamlarından yüzlerce yıl önce ortaya koyan İbn Haldun, tarih, siyaset teorisi ve sosyal psikoloji alanlarında İtalyan Vico ve Makyavelli'ye, sosyal düzenin genel esaslarında Montesquieu'ya, tarih felsefesi sahasında Rousseau ve Auguste Comte'a, devletlerin çöküşü ilkesinde İngiliz tarihçi Edward Gibban'a, pedagoji dalında ise William James ve Herbert Spencer'e ışık tutan metotlar belirlemiştir.
İbn Haldun’u okumadan felsefeyi, tarihi, devlet yönetim biçimini, en önemlisi İslâm’ın ne getirdiğini anlayamayız.