Hüseyin Rahmi Gürpınar 1864’te İstanbul’da doğmuş, 8 Mart 1944’te Heybeliada’da yaşamını yitirmiştir. Edebiyatımızın en önemli romancı ve hikâyecilerinin arasında yer almaktadır. Hüseyin Rahmi, resmî ya da özel olarak düzenli bir eğitim almamıştır, tamamıyla kendi kendini yetiştirmiş bir yazardır. Küçük yaşta yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi’nin, on iki yaşında kaleme aldığı Gülbahar Hanım adlı piyesi diğer bazı kitaplarıyla birlikte Aksaray’da çıkan bir yangında yanmıştır. Üstadı saydığı Ahmed Mithat Efendi’nin açtığı popüler roman anlayışını realist ve giderek natüralist ölçüler çerçevesinde sonuna kadar götürmüştür. Romanlarının önemli bir özelliği de toplumsal bir yergi taşımasıdır. Eserlerinde İstanbul’un mahallelerindeki yaşam tarzını natüralist bir biçimde dile getirmiştir ve bu yönüyle “sokağı edebiyata getiren sanatçı” olarak anılmıştır.
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Mürebbiye adlı eseri dönemin modernleşme çabasını yansıtan bir eserdir. Dehri Efendi tam anlamıyla Batılı ya da Doğulu olamayan bir karakter olarak okuyucunun karşısına çıkar. Küçük çocuklara Fransızca öğretmesi için Anjel isimli bir mürebbiyeyi eve alır. Anjel, Fransa’da dikiş tutturamayıp Türkiye’ye gelmiş ve kendini mürebbiye olarak göstermiş hafifmeşrep bir kadındır. Cazibesiyle konağın erkeklerini yavaş yavaş kendine çekmeye başlar.