"Nasıl Çözmeli az ve öz ama mümkün mertebe basit bir şekilde yazılmış olup çözüm yöntemleriyle ilgili uzun soluklu ciddi araştırmalara dayanıyor. Kimi yazarların bulgusal diye nitelendirdiği bu tür çalışmaların, günümüzde pek revaçta olmasalar da uzun bir geçmişi vardır ve muhtemelen geleceği de olacaktır. Problem çözme yöntemlerini incelerken matematiğin başka bir yüzünü fark ederiz. Öklidyen matematik, sistematik ve tümdengelime dayalı bir bilim olarak ortaya çıkarken pratikteki yani buluş sürecindeki matematik, deneysel ve tümevarıma dayalı bir bilim olarak karşımıza çıkar. Her iki bakış açısı da matematik bilimi kadar eskidir. Ama ikinci yaklaşım bir açıdan daha yenidir. Çünkü buluş sürecindeki matematik hiçbir zaman tam olarak bu şekilde öğrenciye, öğretmene veya halka anlatılmamıştır. Bulgusallığın geniş bir çerçevesi vardır; matematikçiler, mantıkçılar, psikologlar, eğitimciler ve hatta filozoflar bu konunun muhtelif kısımlarını sahiplenir. Yazar, karşıt çevrelerden gelebilecek eleştirilerin ve kendi sınırlarının farkındadır ve söyleyebileceği tek bir şey var; o da problem çözme ve matematiği çeşitli seviyelerde öğretme konusunda deneyimli olduğudur."
- George Polya Stanford Üniversitesi, 1 Ağustos 1944