Çernişevski, toplumsal devrim koşulunun düşünsel devrimden geçtiğini öngörmekle birlikte bunun da yeterli olmadığını anlamış, konuyu yeni baştan incelemeye başlamıştı. Saptadığı çok yalın bir gerçekti. Yürürken bir adımın önce bir adımının arkada olması gibi her yeninin bir adımı da eskinin, yani eski kültür ve ülkünün içindeydi. Bunun aşılması da yeni öngörüden önce, yeni insanların tarih sahnesine çıkmasına bağlıydı. Yani düşüncesiyle, kültürüyle, yaşama biçimiyle yeni insanlara. Prototiplere de prototipler örnek olur, bu işi de sanat üstlenir. İşte ‘Nasıl Yapmalı’ yeni insanların romanıdır. Çernişevski, bu romanı dört ay gibi kısa bir sürede yazdı. Üstelik de Petropavlovsk zindanında yatarken. Rus toplum yaşamında fırtınalar yaratan bu roman üzerine Dostoyevski ve Tolstoy’dan Kropotkin ve Lenin’e dek pek çok yazın ve eylem adamı, kimileri yererek, kimileri överek konuştular, yazdılar, tartıştılar. Kropotkin’in belirttiğine göre ‘Nasıl Yapmalı’ döneminin Rus gençliği için bir tür siyasal program işlevi gördü. Günümüzde bu yol açıcılığını sürdürdüğü apaçıktır.