Nâzım Hikmet genç yaşlarından itibaren iyi ve büyük işler yapabilmenin hayalini kurdu, planlarını yaptı. Hep bunu düşünerek yolculuklara çıktı, şiirler yazılar yazdı, zindanlarda yattı. Bu inceleme Nâzım’ın büyük yolculuğuna bir eşlik çabasıdır.
Büyük dedeleri Müşir Mehmet Ali Paşa ve Mustafa Celâleddin, Alman ve Polonyalı isimleriyle dünyaya gelseler de kendilerine vatan seçtikleri Osmanlı için yaşamlarını feda etmişlerdir. Nâzım’ın şairliğinin, halkına adanmışlığının, mavi gözlerinin, resim sevgisinin geldiği yerdir. Nâzım Hikmet’in Yolculuğu köklerine yürür...
1902’de Selanik’te dünyaya gelir ve ailesiyle Diyarbakır, Konya, Halep dolaşır. Bahriyeli Nâzım İstanbul’da derin bir soluk alacaktır. Ve zihninde kurtuluş düşüncesi, şiirleriyle Anadolu’ya yürür, yanında Vâlâ Nureddin... Mustafa Kemal tarafından kabul edilirler. Nâzım Hikmet kararlılıkla yürür. Şiir, tiyatro, yazarlık, öğrencilik Moskova’da yeni bir dünya görüşü tanır. Tadına doymak istemez belki, hapsi göze alarak döner ülkesine. İlk kez tutuklanır Hopa’da. Sultanahmet ve Ankara Cezaevleri. Takunyalı fotoğraflar devri başlamıştır... Nâzım direnir, yürür.
Putları yıkmaya soyunur. Özünü, biçimini, söyleyişini, şiirini arar durur.
Büyük bir ailesi olur. Celile, Hikmet, Samiye, Yahya Kemal, Vâ-Nû, Nüzhet, Şevket Süreyya, Lena, Piraye, Memet, İpekçi, Serteller, Naci Sadullah, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Ahmet Emin Yalman, Münevver, Mehmet, Ekber, Vera, vd. Nâzım Hikmet’in Yolculuğu yoldaşlığa yürür.
Bu bir “Nâzım Hikmet Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey” kitabı değildir. Aynı zamanda bilinmeyen önemli ayrıntılarla, ilk kez bu kitapta yayımlanan belge, fotoğraf, yayın ve resimler aracılığıyla karşılaşacaksınız.