Özelleştirme, yönetişim, Formula 1, Dubai, özel güvenlik, seks ticareti, dev alışveriş merkezleri, cep telefonu, rating kuruluşları... Neoliberalizmin "ruhu", sloganları ve simgeleri, son zamanlarda bütün dünyada -galiba özellikle de Türkiye’de!-, neredeyse din gibi kabul gördü. Yalnızca ekonomik iktidar sahipleri değil, ekonomik güce özenen genç kuşaklar da, neoliberalizmin şık sloganlarının, imajlarının, cazibeli metalarının, kudretli şirketlerinin, şanlı markalarının çekimine kapılmış durumdalar. Elinizdeki kitap, neoliberalizmin simgesi olmuş adların, terimlerin, kurumların, vakaların arkasındaki gerçeği ortaya koyarken, aynı zamanda bu rejimin ve ideolojinin hükmünü nasıl yürüttüğünü de anlatıyor. Bu ideolojinin arkasındaki "doğallık" ve "rasyonellik" mitosunun çürüklüğünü gösteriyor.