Nüshu, tam çevirisiyle kadın yazısı, Çin’in güneyindeki Hunan eyaletinin coğrafi, tarihsel ve kültürel olarak özel sayılabilecek bir bölgesinde, sadece orada yaşayan köylü kadınların bilip kullandığı bir yazı dilidir. Çincenin bir versiyonudur. Kitapta tekraren okuyabileceğiniz pek çok farklı özelliği ve işlevi ile Nüshu, farklı disiplinlerde mutlaka anılması gereken dünyada başka örneği olmayan bir dil sistemidir.
Hiçbir kadının ana dili olmayan, akraba ve arkadaş çevresinde kadınların birbirine öğrettiği bir aktarım yöntemine sahip Nüshu’nun ne zaman fark edildiği, literatüre nasıl geçtiği ile ilgili Fei Wen Liu, Gendered Words, Sentiments and Expressions in Changing Rural China kitabında şöyle yazar: “Nüshu’nun keşfi tamamen beklenmedik bir olaydı. 1982 yılında genç Çinli akademisyen Gong Zhebing, Jianghua ilçesindeki etnik gruplar üzerine araştırma yaparken bir Komünist Parti yetkilisi, Jianghua’nın yanındaki Jiangyong’da yaşamış, artık hayatta olmayan anneannesinin ve teyzesinin bildiği bir kadın yazısından bahsetti. Meraklanan Gong hemen Jiangyong’a gitti, ama araştırması sonuç vermedi. Jiangyong’un genç nesilleri öğrenmemişler, daha yaşlı olanlar ise nasıl kullanılacağını unutmuşlardı; çünkü Kültür Devrimi’nden (1966-1976) bu yana Nüshu “cadı yazısı” olarak damgalanmıştı. Nihayetinde Jiangyong Kültür Bürosundan emekli Zhou Shuoyi’nin (1926-2006) yardımıyla Gong, biyografik bir ağıt içeren Nüshu yazılı mavi bir bez parçası ele geçirdi. Yazıyı, Baishui köyünden He Xijing adında bir köylü kadın vermişti ama yazarı değildi; yazıyı yakınlardaki Getan köyünden Hu Cizhu (1905–1976) yazmıştı…”
Gong Zhebin, Cizhu’nun kızının verdiği bilgilerle Nüshu bilen Gao Yinxian’a (1902–1990), onun sayesinde de Yi Nianhua’ya (1907–1991) ulaşır. Böylece Nüshu literatüre girer, bu kitabın yazarı Zhao Liming de aynı yıllarda Jiangyong’a giderek Nüshu bilen bu birkaç kadınla çalışmaya başlar.
Kadınların özellikle gizlemeye çalışmadıkları Nüshu’nun neden bu kadar zaman saklı kalabildiğini Fei Wen Liu, geleneksel tarih yazımına egemen olan erkek egemen bakış, ahlakî yönelimli kişiliklerin öne çıkarılması ve şarkı performanslarının marjinalleştirilmesi olarak saydığı üç temel kültürel nedene bağlar. Nüshu kullanıcıları sadece, ulaşamadıkları eğitim haklarını kendi elleriyle kendilerine verecek bir bilinç geliştirerek, nesiller boyu bu yazı dilini aktarmayı başarabilmiş ve kendi küçük çevrelerinde, köylerinde bile olsa kendilerine ayrıcalıklı bir alan açabilmiş kadınlar olarak zihnimize kazınır. Niyetleri ağıt yakmak, hatta bir çeşit şikâyet formuyla acılarını söylemek olsa da aslında kederlerini paylaşarak, yazarak, şarkılarını söyleyerek iyi hissedebilmenin, neşeyi üretebilmenin muhteşem bir yolunu bulduklarını düşünmek mümkündür.
Aslı Solakoğlu