Bu yarışçı ve ortalama değerlerin içinde yer alma süreci o kadar içimize işlemiş ki hiç sorgulamadan o sistemin içinde buluvermişiz kendimizi. İçinde bulunduğumuz ve şekillenerek çıktığımız sistemin yanlışlığını göremeden bizden sonraki nesiller için de bunun doğru olduğunu düşünmeye, söylemeye başlamışız. Ve onları da aynı sistemin içine dahil etmek için çaba sarf etmişiz. İçimize işleyen yarışma hırsı ve en önde olma isteği bizleri kamçılamış ve giderek daha küçük yaşlardaki çocukları aynı yarışın içine sokmuşuz. Ne kadar erken başlarsan bitiş çizgisine daha ön sıralarda varırsın anlayışı ile hareket ederiz.
Oysaki gereğinden önce başlanan ve yeterince hazır olunmayan yarışlarda kaybetmeye mahkûmuz. Hem de yarış süresince geçirdiğimiz yılları geri alma şansımız, tekrar deneme şansımız da yoktur.