Tarihin her döneminde güçlü toplumlar güçlü kişilerden oluşmuştur. Toplumdaki değersiz (değerleri olmayan) kişiler de toplumdaki bozulma ve çürümenin virüsleri gibi olmuştur. Tarihin akışında toplumların yeri önemlidir, ama tarihi yönlendirenler güçlü değerlere sahip karizmatik kişilerdir. Bu kişiler kendileri büyük oldukları gibi, mensubu oldukları topluluk ve kültürleri de yüceltmişlerdir. Topluma ve kültüre yeni değerler katmışlardır. Tabi bu değerlerin “değer kazandığı” toplumlar da önemlidir. Değerleri değerli kılan, onu yeni yetişenlere özenle aktaran toplumlar gücünü korumuş, bunu yapama-yanlar ise hızla bozulmuş ve dağılmışlardır.
Değerleri koruyan ve aktaran toplumsal kurumların başında aile ve okul gelmektedir. Tabi din, ekonomik düzen, hukukî düzen, askerî düzen gibi toplumsal ortamlar da çok önemlidir. Bu değer aktarıcı kurumlardan aile, akrabalık ilişkileri, sokak, ekonomik düzen vs. köklü değişiklikler geçirince, hem yeni düzene uygun değerler üretilememiş ve var olanlar yeni düzene uyarlanamamış hem de bu değerlerin yeni yetişenlere kazandırılmasında ciddi aksaklıklar olmuştur.
Aile ve toplum, değer kazandırma işini yapamaz hale gelince, modern toplum okullara değer eğitimi gibi yeni bir görev yüklüyor. Okulun bu değerleri kazandırabilmesi için de öncelikli olarak öğretmenlerin bu değerleri kazanması ve benimsemesi gerekiyor. Ortak insanlık değerleri olduğu gibi, her mesleğin de kendine özgü değer kompozisyonları bulunuyor. Bu eser, öğretmen eğitimi, öğretmenlik mesleğinin değerleri ve bu değerlerin onlara nasıl kazandırılacağı üzerinde bir el kitabı mahiyetinde hazırlanmaya çalışıldı. Her bölüm, değişik üniversitelerde o alanda çalışmalarıyla ön plana çıkmış araştırmacılara yazdırıldı.