Toplumun değerlerini gelecek kuşaklara aktarmak ve aynı zamanda toplumu değiştirmek gibi birbirine zıt görevlerle hareket eden okullar değişim eğilimlerini yakalamada ve gerekli adımları atmada bazen geride kalabiliyor. Geçen yüzyılın son çeyreğinden itibaren yoğun bir şekilde yaşadığımız toplumsal ve teknolojik değişimler okulların varlığını etkin bir şekilde sürdürebilmesi için kendilerini yeniden tanımlamalarını ve rollerini yeniden belirlemelerini zorunlu kılıyor.
Phillip C. Schlechty, okulları demokrasinin teminatı olarak görüyor. Okulların bu rolünü sürdürebilmeleri için yeniden kurulmaları gerektiğinin altını çiziyor. Buna neden olan geniş çaplı ve derin etkili teknolojik ve toplumsal değişmelere de “sismik değişimler” adını veriyor. Bu sismik değişimler karşısında yapılması gerekenleri okul ve sınıf düzleminde irdeliyor. Öğretmenlere ve yöneticilere rehber olabilecek ilkelerden ve uygulamalardan bahsediyor, deneyimlerini aktarıyor.
Okulları değişmeye zorlayan nedenler farklı olduğu için çözüm önerileri de farklı olacaktır. Kitabın, “ithal çözümlere” karşı olanlara, “yerli çözümler” üretme konusunda fikir vereceğine inanıyorum.