Modern Japon edebiyatının dev ismi Natsume Soseki, Türkçeye ilk kez çevrilen On Gece Düşleri’ndeki öyküleri ile okurlarını, tüm eserlerinde gördüğümüz eşsiz hayal dünyasının bambaşka bir köşesine davet ediyor. Yazarın gerilim - fantastik unsurlarla biçimlendirdiği öykülerini Türkçeye Zeynep Gençer Baloğlu kazandırdı. Kitabın sonuna eklenen tamamen bağımsız on birinci öykü Tuhaf Bir Ses ise yayımcının hoş bir sürprizi olarak kabul edilebilir.
"Dudaklarım yaprakta, gözümü hafifçe kaldırıp göğe baktığımda enginliklerdeki Çoban Yıldızı’nın bize göz kırptığını görüyorum. O an fark ediyorum ki kızıl güneş sayısız kez doğmuş, sayısız kez batmış ve yüz yıl gelip geçivermiş."
"Etrafımdaki eşyalar bir görünüyor bir kayboluyor. Ama odaya uğramayan tek şey yıllardır peşinden koştuğum, arayıp da bulmaya çalıştığım ancak bir türlü bulamadığım hiçlik."
Tuhaf Bir Ses’ten…
“Tam uykuya dalmak üzereydim ki sıçrayarak uyandım. Yan odadan tuhaf sesler geliyordu. İlk başta bu garip sesin neye benzediğini ve nereden geldiğini anlayamamıştım ama biraz kulak kabartınca yan taraftan geldiğine emin oldum. Biri odada wasabi mi desem daikon mu desem bir turp rendeliyordu sanki. İyi de gecenin bu saatinde turpla kimin ne işi olurdu ki?.. Bu arada söylemeyi unuttum, bir hastane odasındaydım ve bütün o garip sesler, yandaki hasta koğuşundan geliyordu.