Öncekinin kardeşi. Yirmi yıl kadar önce olmalı, bir gün, J.-F. “biliyorsun, eğer ismin bir sözlükte yer alırsa benimki de öncekinin erkek kardeşi olarak yazılsın isterim.” O zaman bu sözleri beni gülümsetmişti, bugünse duygulandırıyor. (...)
(...) Yıl sonu ödüllerinin dağıtımı esnasında bana da Müsrif Çocuk isimli kenarları altın yaldızlarla süslü bir kitap verilmişti -bu da benim defneli tacımdı işte! Müdüre, “Ah hayır, benim değil ağabeyimin olmalı” dediğimi hatırlıyorum. (“Muhteşem çocuk” diye duymuştum.) O zamanlar büyük kardeşin karşısında geri çekilen bendim; bu, su götürmez bir gerçekti ve işte elli yıl sonra büyük kardeş alçak gönüllülükle öncekinin kardeşi olmak istiyordu. Birbirinin önüne geçmeden var olmak olanaksız mı?