Uçağa adımımızı atar atmaz soldaki kapalı, dar kapıya istemsiz bir göz atışımız vardır. Orada uçağı uçuracak olanlar olduğunu biliriz. Sonra çoğu kez ne dediklerini anlamakta zorlandığımız hitaplarını işittiğimizde varlıklarından emin oluruz kaptan pilot ve yardımcısının.
O pilot ki ayda ortalama 3, yılda 35, mesleki ömrü boyunca 1200’den fazla sınava girmiş olacaktır bizlerin uçuş güvenliği ve huzuru için.
O pilot ki 3 milyon parçadan oluşan o devasa mekanik ve elektronik yığınını bir kuş estetiğinde uçurup yere konduracaktır.
İşte o pilotlardan biri şimdi bizlere bir kaptan pilotun havaalanına geldiği andan metal kuşun havalanıp seyahatini tamamlayacağı ana kadar geçen süreci anlatıyor. Nasıl hazırlanıyor? Yapılan teknik hazırlıklar nelerdir? Pilot ve ekibi arasında işbölümü nasıl işler? Havadaki yollar nasıl bulunuyor, hava trafiği nasıl işliyor? Yolcu hastalanırsa, sigara içerse neler yapılıyor? Uçuş güvenliği nedir, pilotluk nasıl yapılır? Kısacası kokpitte neler olduğuna dair aklımıza gelebilecek tüm soruları yanıtlıyor.
Türbülanstan neden korkmamamız gerektiği, “pas geçmenin” ne olduğunu ve neden güvenli olduğu gibi pek çok havacılık deyimi ve olgusu öykü tadında anlatılıyor.
Elbette pek çok askeri ve sivil havacılık anılarına da yer veriliyor, kokpitten yaşam manzaralarına...