Ordu-Siyaset ilişkisi, Türkiye siyasetinin “ağırlıklı” bir özgül alanı. Kurtuluş Kayalı, bu alanda ve ilişkide Cumhuriyet’in kuruluşundan 12 Mart sonrasına dek yaşanan gelişmeleri, asker-sivil aydınlar ile halk arasındaki kopukluk açısından irdeliyor. Halk kitlelerinin Tanzimat döneminden beri sürdüregeldikleri “gizil” muhalefetle, asker ve sivil aydınların tahakkümcü tutumuna -gecikmiş ve dolaylı da olsa- tepki göstermelerini bir gelenek olarak yorumluyor. Bu “gizil” mücadeleyi esas alarak, ordu-siyaset ilişkilerindeki ve anti-demokratik güçlerle
demokratik eğilimler arasındaki yüzyıllık çekişmede bazı süreklilikler tesbit ediyor. Kayalı’nın tahlilleri, özellikle 1960 sonrasında Türk siyasî hayatının şekillenmesini kavrama bakımından yol gösterici gözlemler ve ilginç iddialar ortaya çıkarıyor. “Sol”un yelpazedeki yerinin saptanması, AP ve CHP’nin aydın-halk ilişkisindeki konumları bakımından geçirdikleri köklü dönüşümlere dair yorumlar, günümüz açısından da ilginç ve düşündürücü. Kayalı’nın kitabı, Türkiye’de siyasetin biçimlenmesinde son derece etkili bir alan olan ordu-siyaset ilişkilerine hem resmî hem de yerleşik muhalif yaklaşımlardan farklı bir bakış açısı sunuyor.