Elinizdeki eser, Ortadoğu’nun şekillenmesinde çok önemli bir dönem olan 1911-1918 yılları arasında İngiltere’nin Arap Yarımadası’nda Mekke Emiri Şerif Hüseyin ve Necid Emiri Abdülaziz İbn Suud ile olan ilişkileri temelinde gelişen olayları konu almaktadır.
İngilizler, Birinci Dünya Savaşı’nda bir taraftan Osmanlı Devleti ile cephelerde mücadele ederken, diğer taraftan da Osmanlı Devleti’ni içten çökertmek amacıyla Basra Körfezi ve Arabistan coğrafyasında uzun zamandan beri irtibat içerisinde olduğu Arap kabileleri ile ilişkilerini daha da sıklaştırmıştır. Bu ilişkilerde iki önemli figür ön plana çıkmıştır: Şerif Hüseyin ve İbn Suud. Bu ilişki ağının içerisinde bugüne kadar detaylandırılmamış birçok unsur burada mercek altına alınmıştır.
Basra Körfezi ve Arap Yarımadası, Birinci Dünya Savaşı öncesinden itibaren artan bir ilgiyle İngiltere için neden önemliydi?, Bu bölgedeki yerleşik Arap liderleri ve İngiltere arasında nasıl bir ilişki vardı? Diğer emperyalist devletlerin bölgeye inmemeleri için İngiltere, yerel kabileler üzerinde hangi baskıları kurma gereği duydu? Savaş yıllarında Şerif Hüseyin ve İbn Suud Ortadoğu’nun şekillenmesinde ne derece rol oynadılar? İngiltere; onlara hangi rolü, nereye kadar uygun gördü? Savaş devam ederken, İngiltere birbirleriyle asla anlaşamayan Şerif Hüseyin ve İbn Suud’u çatıştırmamak için nasıl bir diplomasi uyguladı? Siyasi irtibat subaylarını bu diplomaside nasıl kullandı? İngiltere, Arabistan’ın şekillenmesine etki eden bu iki önemli liderin savaştan sonra başlayan amansız çatışmalarını neden engelleyemedi? gibi sorulara bölgede gelişen olaylar temelinde cevaplar aranarak eser, okuyucunun ilgisine sunulmaktadır.