Ona kimileri korsan, kimileri fedai, kimileri de Barbaros diyorlardı. Aslında Barbaros Avrupa’da, Oruç ve Hızır kardeşlere verilen ortak bir lakaptı. İspanyolcada “kızıl sakallı” anlamına geliyordu.
Kendilerine soracak olursanız derya abdalları olduklarını söylerlerdi. Kimileri bu lakabı, Alp erenlerin deryadaki uzantısı olarak değerlendirmiştir.
Barbaros Kardeşler mütevazı birer tacirken yolları bir şekilde değişti. Kader onları ünler ötesi bir üne ulaştırdı. İsimleri korkuyla anılıyordu artık. Öyle ki adını duyan kaptanlar gemilerini, valiler makamlarını bırakıp kaçar olmuşlardı.
Bu kitapta onlarla ilgili inanılmaz ayrıntıları okuyacaksınız. İşte onlardan bazıları;
- Oruç Reis’in Piri Reis’i Yavuz Sultan Selim’e elçi olarak göndermesi,
- Doğal olayların savaşlara etkisi,
- Dürbünün gelişmediği dönemlerde eğitimli maymunların gemilerde gözcü olarak kullanılmaları,
- Türk denizcilerinin inanılmaz harp taktikleri,
- Oruç Bey’in, ünlü kaptan Kurdoğlu ile tanışması,
- Oruç ve Hızır’ın aynı gece aynı rüyayı görmesi ve donanmayı bekleyen tehlikenin önlenmesi...