Selanik'te doğup büyüyen, hemşerisi Mustafa Kemal'le aynı sıralarda Harbiye'de okuyan ve ilk görevlerine Balkanlar'da çıkan bir subay... Doğduğu topraklara 1902'de teğmen olarak dönen, Adriya kıyılarından Doğu Rumeli'ye, Sırp sınırından Yunan sınırına Balkanlar'ın her köşesinde çeteci takip eden idealist bir genç...
Toplu dilekçe vermek suçlamasıyla Beyaz Kule'de hapis yatan ve sonra İttihad ve Terakki'ye girerek köylülerin eğitimi için de çalışmaya başlayan, okul inşa eden bir gönüllü...
Mehmet Ali Okar, 1912'deki Batı Rumeli bozgununa dek uzanan dönemi ayrıntılarıyla kayda geçerken, Osmanlı Balkanları'nın çok boyutlu bir tablosunu da çiziyor: Dağ köylerindeki halkın yaşayışı ve askerle ilişkileri, coğrafyanın renkli tasvirleri, av hikâyeleri, askeri tiyatro kumpanyasının turneleri, Meşrutiyet'in Manastır'da yarattığı coşku, Balkan muharebeleri, bozgun ve Resneli Niyazi'nin ölümü...