Bütün dünyada yasama, yargı ve yürütmeye 4. ek olarak kabul edilen basın, yazılı olarak (gazede, dergi) başlayan teknolojisini 20. yüzyılda sözlü (radyo), görsel (TV) ve nihayet elektronik (bilgisayar) yöntemlerle zenginleştirerek toplumları bilgilendirmede rolünü pekiştirmiştir.
Batı’nın Rönesans’a temel oluşturan “Kitap Kültürü”ne ek olarak geliştirdiği “Gazete Kültürü”, bizde ise çağdaşlaşmanın ve fikir oluşturan düşünürlerimizin temel aracı olmuştur.
Toplumumuzun gelişme süreci ve geleceğe yönelişi konusunda sağlıklı bir değerlendirme için basın tarihimize gazeteci anıları yerine bu açıdan bakmak gerekir.