İki ülke arasındaki coğrafik uzaklığa rağmen, Türkiye ve Çin arasındaki ilişkiler binlerce yıl geriye gitmektedir. Bu bakımdan Türkiye ve Çin, dünya politikasında en köklü ilişkilere sahip iki devletidir. Bu kitapta, Türk-Çin ilişkileri, Mançuların ve Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinden itibaren ele alınmakta, bazen paralel tarih kavramı içerisinde, bazen de karşılaştırmalı bir üslupla günümüze kadar getirilmektedir. Asya'nın mazlum halklarına emperyalizm karşısındaki büyük savaşıyla ilham kaynağı olmuş Türkiye'nin, Çin'in Japonya tarafından işgali sırasında verilen Çin halkının direniş savaşında Çinli milliyetçilere ve komünistlere nasıl örnek ve ilham kaynağı olduğu bu kitapta dile getirilmektedir. 11 Eylül saldırılarından sonra yeniden kurgulanan Büyük Oyun, beyin fırtınasının ötesinde ilk kez askeri bir nitelik de kazanarak Afganistan ve Irak cephelerinde yaşanmaya başlamıştır. ABD'nin sunduğu Büyük Ortadoğu Projesine karşı Çin-Rus ekseninin getirdiği Büyük Avrasya Projesi ve bu iki proje arasında kalan Türkiye'nin diplomatik manevraları bu kitapta ele alınan diğer bir konudur. Çin'in son yıllarda Orta Doğu ve Akdeniz'de yürüttüğü politikalar nedeniyle Kıbrıs Rum kesimiyle ve Yunanistan ile geliştirdiği stratejik ilişkilerin Türkiye'nin milli meselesi olan Kıbrıs sorununa nasıl yansıdığı, bu bağlamda, Tayvan modeli de irdelenmektedir. Ayrıca, Asya'nın NATO'su olarak da adlandırılan yirmi birinci yüzyılın yeni güvenlik yapılanması Şanghay işbirliği Örgütü ile Türk-Çin ilişkileri kapsamında NATO üyesi Türkiye'nin ilişkileri de incelenmektedir.